YENİ YIL GAZELLEMESİ
Bir varmış bir yokmuş şehrin iki farklı yakasında yaşayan birbirlerini çok geç tanıyıp birbirlerini çok sevmiş iki genç yaşarmış.
Yaşarmış yaşamasına da arada huysuzlukları da tutarmış.
Genç dediğime bakmayın siz, ikisi de belli yaşa kemâle gelmiş desek daha doğru olur.
Biri süslü kırpık diğeri de güzel asi inat ve de huysuzmuş.
Keçiye hanımefendi sabahları kahvesini içmeden yapamazmış sahi huysuz keçiler sabahları gerçekten çok mu kahve içmeyi severlermiş!
Ha birde devamlı uzun yokuş yukarı yürümelere doyamazmış. Aklına estikçe o ada senin bu moda benim yaparmış.
Eee Ada bu mâlum, zehirli ot mu ararsın, şifalı Heredot 'mu ararsın yabani inatçı keçiyemi denk gelirsin bellimi olur!
Hayat bu durduk yere önüne abidik gubidik işler çıkarıyor..ALAN geniş olunca. KARA gecelerde yolunu elinde bir fener olmadan ışık tutmadan bulmak zor oluyor ve bu hayatta her türlü zorluğa karşı ÜSTÜN gelmek zorundasın eğer Tülin Özkul 'san. .
Farkındaysanız hikayenin için de bile bin bir cefa zorluklar mevcut..
Ama önemli olan yolundan caymamak güçlü dik duruşundan taviz vermemek..
Yeni yıl gazelimize gelecek olursak;
Bir yanımız kıpır kıpır , bir yanımız hüzünlü..
Bu yıl böyleyiz galiba..
İnsanların yeni yılı bu kadar coşkuyla karşılamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi yeni yılın tüm yaşanan kötü anıların silineceğine olan inanç..
Uzun zamandır birbirlerini görmeyen akrabalar, dostlar, aileler için bir araya gelmek için iyi bir sebep belki de.
İnsan sormadan edemiyor tabii ki bu kadar anlam yüklemek gerekiyor mu yeni yılın gelişine diye.
Şöyle içimden çoşku dolu bir şekilde hoş geldin yeni yıl hoş geldin demeyi ne çok isterdim..
İçimizde bir burukluk var geçen bir yılın, yılların ağırlığı üstümüzde olsa gerek..
Ve hayatlarımızın nereye doğru gittiği ise büyük bir kaos şüphe içerisinde..
Yeni yıla mutlu musmutlu girelim, girelim de bizim için değişen ne olacak ? .
Hala atalet tembel bir bir şekilde oturduğumuz yerden kalkamıyorsak, içimizde oluşan küçük sarsıntı ve depremlerden kendimize gelemiyorsak ne fayda..
Bir yandan sevdiklerimizi kaybetmek, iş değiştirmek, çoluk çocuk evlendirmek ve onların büyüyerek hayata karışmalarını izlemek...
Yaş almak yaşlanmak, eski dost düşman olmaz desturundan yola çıkarak eski dostlukları daha da pekiştirmek...
Hayat bir döngüde delicesine akıyor, onu tutabilene aşk olsun..
Bazen sabahları uyandığımızda her şeye sil baştan başladığımızı fark etmiyor musunuz?
Yaşamın da kendi içinde tekrarlayan bir döngüsü var. Önünüzden akan bir nehire bakıyormuş gibi hayatın hızlı yalın akışı..
Müdahale etmenize gerek yok direndikçe daha çok yoruluyor insan..
Sakinliği korumak, doğru nefes almak ve gözümüzün önünden akıp giden çirkinliklere göz yummak..
Bazen diyorum hani şöyle akıllı olmayı bir kenara mı bıraksak fazla mı zekiyiz? fazla mı çalışıyor beynimiz..? Fazladan mı sorguluyoruz dünyayı?
Döne döne kıvrıla kıvrıla içimizde bir yerlerde patlıyor mutsuzluklarımız..
Mutluluk ise çoğu zaman bir hezeyana dönüşüyor, beynimizi kemiren kuşkular, süpheler bizi bizden alıyor.
Bazenleri aptal olmak aptala yatmak en güzeli..
Dünyayı fazla sorgulayarak minik yaşamlarımıza mutluluk reçeteleri indirmeye ne hacet..
Bildiğim bir şey varsa da oda hayatın çok kısa olduğu güzel şeylerin rüzgar fısıltısıyla hayatlarımızdan geçip gittiği..
Çoğul kalabalıklar içinde çığ gibi büyüyen yanlızlığımızla mutluyuz galiba..
Siz bana bakmayın mutlu bir yeni yıl yazısından histeriye evrilen bir yazı çıktı ortaya..
Yılbaşında canınız ne istiyorsa onu yapın , akıp gidin kalabalığın içine doyasıya eğlenin caanım cananım güzel arkadaşlarım..
Bu yılbaşına da böyle sade bir yazı paylaşmak istedim sizlerle her şeyin de yürek hoplatan cinsten olmasına gerek yok..:)))
Gerekirse hafif bir müzik eşliğinde akşamı sade naif geçirelim..
İçimiz rüyalarımız ufkumuz bakışımız sıcak olsun yeter..
İnsan sıcaklığı seviyor , sıcak bir köşe, sıcak bir battaniye yeterli bize..
Her şeyin fazlasını zarar olduğuna göre; fazla düşünmeye ne hacet...
Yuvarlayın gözleri, tutun nefesinizi şimdi bir daha ver gitsin nefesi ne olabilir ki? Nasıl ki? Niçin ki?
Sakin bir akışkanlıkta kalmak iyidir. Akışkan maddeye döndükçe madde materyalist hürriyetine kavuşuyor..
Daha çok eğlenebileceğiniz, özel günleri beklemeden daha çok hediye alabileceğiniz,
Her güne umutla başlayabileceğiniz, her anın kıymetini bileceğiniz bir seneniz olsun..
Bende durumlar böyle arkadaşlar, nerde sabah orda akşam değil tam tersine iş çıkışı koşa koşa kendimi mis gibi evime atma dertlerim var sadece..
TRT 2 de 9.30 mis gibi özgün ödüllü filmler başlıyor, ocakta sıcak çay da varsa değmeyin keyfime..
Duvarda ki prizi yenilemedim malesef , soran olursa, ev de hala boyanmadı boyanır dertlenme Tülin'im diyorum.
Yeni yıl için benim de güzel projelerim var elbet, güzel grubumuzla birlikte yine doğanın koynunda nefis bir parti içinde olacağız. Hepinizi bekleriz.. işte burada ve burada
Sözlerin sesine güvenin HİSLERİNİZE daha çok..
Mutlu seneler herkese şimdiden...
TÜLİN ÖZKUL 2024
Ne güzel bir yazı ne güzel özetlemişsiniz. Sevgiler, esenlikler diliyorum. Yeni yazılarınızı bekliyoruz
YanıtlaSilTeşekkürler Gregori devamı gelecek elbet...
Sil