BELGRAD ORMANINDA İÇSEL YOLCULUK

Bu aralar her günümüzü dolu dolu yaşamayı kendimize  destur edinerek geziniyoruz bir takım dostlarla  birlikte.

Bu hafta  Belgrad ormanlarındaydık bu hafta hep gitmek istediğim özlediğim anılarımda güzel hislerle birlikte yaşayan o güzelim büyük Belgrad ormanı.

Benim için Belgrad ormanı gençlik anılarından derlenen bir dipsiz kuyu gibi..

Okulla birlikte gittiğimiz keyifli piknik günü, deliler gibi dans ettiğimiz şahane günden kalan  hatıralar silsilesi.

Babamın bir bayram günü Sarıyerden başlayarak  bentleri gezdirdiği  ailece dolaştığımız o sıcacık yaz günü hep aklımın bir köşesindedir.

Her daim Bahçeköy, Kemerburgaz Bahçeköy'den geçtiğimde anılarımın kafamda bir siluete dönüşerek içimi yakıp yıkması..

Orman fakültesinde sevdalı olduğum üniversiteli çocuk kim bilir nerelerdedir şimdi?

Babamın her taşı toprağında arkadaşlarıyla hoş vakitler geçirdiği çocukluğumun en güzel anılarını barındıran güzeller güzeli denize nazır Sarıyerim.

Her daim sevdiğim heyecanlandığım belki de yaşamayı  istediğim tek yer orası ..

İnsanı da yaşam kalitesi de ve deniza nazır bakan evleriyle her zaman güzeldir biricik Sarıyerimiz..

Duygusal dünyamda hissettiklerimi ancak bu cümlelerle özetleyebilirim.. 

Ben hayatı böyle dolu dolu yaşayarak verimli geçirmek istiyorum

Ne diyor kutsal  kitabımız; biz her insanın kaderini  kendi çabasına göre verdik..

Kim istemez ki gül gibi bir yaşamın koynunda ömrünü hiç çaba harcamadan boşa geçirmeyi..

Hiç çalışmadan emek vermeden geçen bir  hayatın sergüzeştliğini..

Geçmişimin  ayak  izlerinde bazen de ruhumun  derinliklerinde kaybolmam an meselesi.

Benim uhrevi yolculuğum doğayla bir küskün bir barışık..

Ne de olsa  bir gün  insanoğlunun doğa anayla kucaklaşıp bütünleşeceğine inancım tam.  

Her günümü her saatimi güzel geçirmek istiyorum  boş anlamsız  bir hayat bana göre değil 

Aylaklık yapacağım zamanı da biliyorum disiplinden ödün vermeden deliler gibi çalışacağım zamanları da.

Bu bahsettiğim gezi grubum aylık programlardan oluşuyor. 

Ring yapacağımız gün hep birlikte ortak noktadan hareket ederek yürüyüş yapacağımız yere ulaşıyoruz.

Bazen bu yürüyüşler 30-25 km arasında değişebiliyor.

Merak edenler  için yazıyorum herhangi bir ücret vermiyoruz.

Sadece günü birlik turlar olduğunda belki ücret olabiliyor fakat oda çok cüzi rakamlarda.

Yürüyüş esnasında rahat bir spor ayakkabı veya bot yeterli..

Elinizde yürüyüşünüzü kolaylaştıran  baton çubuklar, mevsimine göre şapka ve  yağmurluğunuz da varsa değmeyin keyfinize..

Sırt çantanızda getirdiğiniz peynirli sandwic , sıcak güzel bir çay,   enerji veren yiyecekler de mola yerlerinde yüzünüzü güldürmeye muktedir.


İşte böyle dostlar bu günlerde böyleyim, bol bol yürüyorum keşfediyorum sevilip seviliyorum.

Hayran olunası günlerin içinden geçiyorum..

Bana da bu anların tatlı zevklerini çıkarmak kalıyor..

Şöyle yaz gelse de uzaklara kaçıp kamp kursak diyorum..

Yemyeşil orman kenarı denize nazır yerlerde kamp kurmak, engin mavi denizlere dalmak, bol adrenalinli raftingler  yapmak iyi güzel şeyler tabi.

Kamp dediğiniz zaman benim aklıma Gökçeada yıldızkoy birde Saroz ve Enez  gelir..

Kamp ve çadır keyfini sevenler için şiddetle tavsiye edebileceğim 2 öneri sizlere..

 Böyle aktivitelerin içinde olmak, insanı canlı tutuyor, diri tutuyor başarmanın keyfinde insan gününü gün etmek istiyor.

Hele ki gençliğin erken demlerinde işe başlamış işle fazlasıyla haşır neşir olmuş bana ilaç gibi geliyor.

Yeni tanıştığım bir nevi aile gibi olduğum arkadaşlarda bu işin tadından yenmez kısmı..

İçlerinde öyle değerli insanlar var ki sohbet ederken ufkun açılıyor, fazlasıyla yeni şeyler öğreniyorsunuz..

Hayatı resmen canlı br tablo gibi resmederek yaşıyorsun bu yeni dostlarla..

Bazı günler evimden hiç çıkmak istemediğim moralimin keyfimin olmadığı  zamanlar da bu dostlarımın  sesi ilaç gibi geliyor  bana boşuna dememişler kötü gün dostu biriktirin diye..

Toprağa ayak basmadan, gökyüzünün o tatlı mavisini görmeden hayat bana çok sıkıcı geliyor. 

Ağaçlara dokunmak sarılmak bile başlıbaşına bir terapi olayı benim için. 

Çağıldayan şelaleler, baharın ilk müjdesi veren yeni  doğmuş kuzular, çayır çimenlerde özgürce yuvarlanmak  allahım yaşamak ne denli mucizevi keyifli ve de  huzurlu. 

Etkinliklerimize katılmak isteyenler için aşağıda ilgili linki bırakıyorum. 

Tüm takipçilerim, sevgili okuyucularım hepinizi candan kucaklıyorum kalın sağlıcakla:)))

 Etkinliği düzenleyen; 

@CRAZY_HİKERS 

http://yukselinan.com/index.aspx

Belgrad Ormanı Hakkında 

 İsmini Kanuni Sultan Süleyman'ın Belgrad Seferi'nden dönerken getirdiği esirleri buraya yerleştirmesiyle almış.

18’nci yüzyılda bazı yabancı Büyükelçilikler, yazlıklarını bu köy civarında yaptırarak uzun yıllar burada yaşamışlar. 

Lady Mary Wortley Montagu, diplomat eşiyle birlikte 1717 yılında birkaç gününü burada geçirmiş ve bu ziyaret “Türk Sefareti Mektupları” isimli kitabında bahsedilmiştir. 

19’ncu yüzyılda yazlıklar Tarabya ve Büyükdere kıyılarına taşınınca, Belgrad köyü, yavaş yavaş küçülmeye başlayarak, 1898 yılında geriye kalan birkaç kişinin de başka yere taşınmasıyla  burada bir zamanlar bir köy olduğuna dair neredeyse bir emare kalmamış.

 






















Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ISLAND OF MARMARA

AVŞA ADASI & ERDEK & KİRAZLI MANASTIRI KEŞİFTEYİZ

YENİ YIL GAZELLEMESİ

EDİRNE DE BAHAR ŞENLİKLERİ

GİRESUN KAMP NOTLARIM -YAYLALARDA KAMP KURACAKLARA TAVSİYELER

SONBAHAR'DA KARADENİZ TERAPİSİ