SAROZ'DA HOMOSAPİENS KAMPÇILAR

 

Yeniden Trakya yollarındayız ve doğayla baş başa bir tatilin hayali peşindeyiz.

Yüzünü güneşe dönen bu güzellikler arasında bir yudum çay içmenin keyfiyle başlıyoruz tatilimize...

Başımızda hasır şapkalar  içimiz kıpır kıpır..

Mola verdiğimiz  yerde masmavi gökyüzünün tüm renkleriyle sarhoş gibiyiz, manzaranın dehşet güzelliği, içimize  inanılmaz bir keyif ve esenlik katıyor.

Yol için hazırladığımız börekler, kurabiyeler ve o çayın mis kokusu daha şimdiden her şeyin harika olacağının  habercisi gibi...

Hangi yöne dönersek dönelim doğa ananın koynundayız , Van Gogh'u  yadetmeden geçip gitmek  olmaz buralardan...

Tatil rotamızı Saroz'un nefis koylarıyla Enez'in doğal bakir köylerine çevirdik..

Yolumuz Tekirdağ Keşan üzerinden geçmekte ve gideceğimiz yer çok yakınlarda bir yerlerde..

Ayçiçekleri tarlalarıyla  buluşmak,  yüzümüzü rüzgara verip  yeni biçilmiş buğday  tarlaları arasında koşturmak istiyoruz

Envai çeşit çiçek böcekle  kaynaşmak nasıl  keyif verici anlatamam sizlere..

Yol boyu haşin rüzgarla sallanan ağaçlardan  nefis hikaye  başlıkları çıkıyor  her birimize...

Bu tatili fazlasıyla hak ettik ve artık keyfini çıkarma zamanı yaşasın kamp kurmanın keyfi.

Toprak ananın kucağında oturmak ve tek dertleri bir yerden bir yere yiyecek taşımak olan minicik karıncaları incelemeden buradan ayrılmak istemiyorum nedense...

Verimli toprakların ve  yeni sulanmış tarlaların  bakirliğinde  güneşin şahane  kızıllığında  kendimizi kaybediyoruz.

Böyle  güzel hayallarle kıpır kıpır güzelim Saroz'un nadide koylarını  ve Enezi arkamızda bırakarak,  Sultaniçe limana varmış olduk...

Konum itibarıyla sadeliğin,  mütavaziliğin,  eskiye düzenin tam da göbeğindeyiz.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki , yatırımcılar için  burası bulunmaz bir nimet..

Nezih köyler, balıkçı limanları,  sayfiye yazlık evleri ,  villalar yemyeşil kamp alanlarıyla büyüleyici bir yer burası...

Teknolojiden ve   çarpık kentleşmeden , saçma  kavramlardan   insan ilişkilerinin kargaşasından   uzaksınız oh ne ala...

 Akşamları birlikte toplanıp çay içilen eski türden yazlık  bahçeler,  lokaller,  eski kır kahveleri ve eskiye dair ne ararsanız  hepsi burada..

Biraz geçmişe bir ileri bir geri yapmak isterseniz buyrun güzeller güzeli  ortam sizin..

Sahnede çalınan şarkının adı neydi bilmiyorum ama bir ara yerimden  fırlayıp şu emekli tayfasına güzel bir dans showu  sunmamak için zor tuttum kendimi:)))

Durum bundan ibaret yani :) yeni yetme gençlik  akşam olunca  durmaksızın  sahile akıyor,...

Hemen şuracıkta   canlı müzik bar  açan girişimci  köşeyi döner mi dersiniz bilemedim:)))

İnsanımızın keyif derecesi her yerde aynı:) kimileri akşam yemeğiyle meşgul kimileri  limanda güneşi batırıp konakladığı yere bir an önce  dönme  telaşesinde..

Sonuca bakacak olursak ailenizle  birlikte sakin huzurlu tatil yapabileceğiniz bir yerdesiniz..

***

İlk gün gece karanlığında el yordamıyla  kurmuş olduğumuz çadırın içindeyiz , etrafta uçuşan cırcır böceklerini    evrimleşmeye yüz tutmuş devasa  böceklerin seslerini dinliyoruz. 

Kendi   kurgularımızın ve yarattığımız hayali dünyaların  peşindeyiz. 

Tarihler öncesine dönmüş gibiyiz  homosapiensleri düşünüp duruyoruz burada..

  Avatar ütopyasında kimliğimizi yeniden bulma telaşelerindeyiz...

Ateş yok su yok, tuvalet yok  lost adasında kaybolmuş  gibiyiz...

Telefonlar çekmiyor doğallıktan ödün vermeyen kamp alanımıza insanlar gece gündüz demeden akın ediyor. 

Hemen ileride herkesin ortak  olarak kullandığı tulumbadan   çekirdek kabilemize sırayla su taşıyıp duruyoruz.

Unuttuğunuz günaydınlar  nezaket ve görgü kuralları  teşekkür ederimler yardımcı olabilirimler havada uçusup duruyor. 

Soruyorum sahi; insanoğlu saygıyı ve sevgiyi ne zaman bulup ne zaman  kaybetmişti?

İnce düşünmenin empati yapmanın rol çalmadan sevmenin önemini ne zaman kaybettik hep birlikte..

Günün erken saatleri, nefis bir deniz manzarasına karşı yüzümüzde rüzgarın esintisini duyabiliyoruz.

Deniz pırıl pırıl olabildiğince bakir ve güzel..

Bulutlardan şarkı sözleri sayıyorum içimden..

Akıp giden fütursuz sakin dalganın koynunda hayattan gün çalmak derdindeyim. 

İçimiz dışımız çocuklar gibi  şen,  bir an önce doğallığın koynuna akarak, durgun denizin altını üstüne getirmek,  denizler altında 200 fersah misali  balıklarla yarışırcasına yüzmek istiyoruz. 

Nereye gidersem gideyim sabah erken saatlerde girilen denizin tadını hiç bir şeyle değişmem..

Mis olur, çarşaf gibi olur temiz olur vesselam:)))

 Gün batımında ise;  yemyeşil ormana ve denize vuran yakamoza  karşı büyük bir kamp ateşi yakmak , ışık oyunlarıyla süslediğimiz soframızın keyfini  dostlarımızla birlikte  çıkarabilmek nasıl da güzel..

Evi düşünmek evi özlemek ne kelime olduğumuz yerin tadını sonuna kadar çıkartmak niyetindeyiz. 

Keyifli bir tatilin içindeyiz..

Sultaniçe yeni misafirleriyle bir dolup bir taşıyor..

Bir yandan kampçılar bir yandan piknikçiler bu sevimli kamp alanımızı dolduruyor..

Biliyoruz ki bir daha gelsek belki bıraktıklarımzı burada bulamayacağız..

Denizin güzelliğinde çam ağaçları arasında ne o eski Sarozu ne de Sultaniçe kalmayacak..

Keşfedecek çok şey var diyerek bir kaç gün daha burada kalarak rotamızı başka yerlere çeviriyoruz..

Herkese güzel tatiller dileriz.

SAROZ- ENEZ  TÜLİN ÖZKUL  TEMMUZ  2021




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AVŞA ADASI & ERDEK & KİRAZLI MANASTIRI KEŞİFTEYİZ

YENİ YIL GAZELLEMESİ

ISLAND OF MARMARA

METAMORFOZ GÖKÇEADAM

KAMP VE DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE ARA ÖĞÜN / SMOOTHİE ÇEŞİTLERİ

Frida Kahlo'nun Renkli Dünyasında Olmak.