BEYKOZ KABAKOZ'DA KAMP NOTLARIM

Kabakoz kamp alanındayım ve bir kaç gün daha burada kalma isteği içindeyim..

Güzeller güzeli  kamp alanımıza,  askeri bölgenin kıyısından yürüyerek  ulaşıyorsunuz.

Bir  bölümü ağaçlarla kaplı  alanda grubun dışında başka  insanlar da  kamp yapabiliyor..

Yazları ve hafta sonları burası ana baba gününe dönüyor..

Bana göre Beykoz Kabakoz'un en güzel zamanları ilkbahar ve sonbahar..

Kabakoz'da sabah erken saatleri nefis,  masmavi durgun denizi apayrı güzel , kızıl akşam güneşi gün batımı manzarasıyla daha da güzelleşiyor..

Ne kampın ilk gününü ne de deniz'le ilk defa karşılaştığımız   anı hiç unutamam mesela;

Deniz şahlanmış bir at gibi kayalıklara  sahile vurup duruyordu..

Yemyeşil ağaçların altından elimde kamp ürünlerimle birlikte ilk selamımı çaktığım bu güzellik pek de beni sarıp sarmalayacağa benzemiyordu...

Ufkun güzelliğine şöyle bir göz attıktan  sonra sahile doğru yürümeye başladık..

Hayatımda ilk defa bir deniz dalgasından korktum,  iyi yüzmeme rağmen burada asla yüzülemez dediğimi hatırlıyorum. 

Ayaklarımı tuzlu suya sokup ilk dalganın rauntuyla yere yapıştım hem de ne yapışmak Kabakoz'un ''hoşgeldin Tülin ' demesi  bu olsa gerek. 

Çılgın bir çığlıkla yere devrildim suyun her zerresini yüzümde hissedebiliyordum. 

Islak haliyle dudaklarımdan burnuma doğru içime çektiğim tuzlu  suyun tüm zerrecikleri..

Gülüyordum tatlı bir  gülümseyiş yüzüme yayılmıştı  ''hoşbulduk  kabakoz''dedim..

Meğer kaderde eğlenerek de yere yıkılmak varmış:)))

Yüzmek ne kelime  derin hırçın dalgalar eşliğinde  kulaklarımızın içinde uğuldayıp çagıldayan denizin güzelliğinde kaybolarak bu anın tadını çıkardık..

İlk defa kamp  etkinliğe katılmış ve  yabancı olmanın tuhaflığında kendimizi bir anda grubun içinde kaynaşır vaziyette bulmuştuk.

Çadırlarımızı  bin bir  zahmetle kurup akşam eğlencesi yapmak üzere grubumuzla  birlikte en çılgın müziklerle dans edip eğlenerek en  lezzetli yemekler yenildi..

 İlk gecemizde  denizden gelen uğultunun güzelliği ve  çadırda kalmanın heyecanıyla uyuyamadığımızı hatırlıyorum. 

Sabah erken kalktığımızda  deniz durgun çarşaf gibiydi, ihtişamlı bir manzara bizi bekliyordu. 

Nefis bir kahvaltı masasındaydık, şen çocuklar gibi yerimde duramıyordum.

Ufak adımlarla tepeye doğru çıktım ve o an ankadım ki ben buraya aşık olmuştum. 

Aşk illa ki insana olacak değil, doğaya da sırılsıklam aşık olabiliyor insan..

Masmavi gökyüzü  beyaz bulutlar kanat çırpan alıcı kuşlar başımda dönüyordu. 

Ufka baktım ve insan olarak tüm acizliğimi saf ruhumu o anda gördüm. 

Dünya git gide benden uzaklaşıyor, benliğim kendi içinde ufukla beraber  kanat çırpıyordu..... 

Deniz çarşaf gibiydi alabildiğine engin alabildiğine mavi ve de hüzünlü ..

 Dün gece zorlu çadır sınavını  vermiş olmanın gururuyla   birlikte gel yamacıma  gel yanıma  diyerek beni sakin koyuna  davet ediyordu.. 

Deniz öyle güzeldi ki tüm gün yüzerek tadını çıkarmak bize kalıyordu.. 

Uzun uzun  denizaltından  süzülerek  gitmeler, serin suyu ellerimin   arasından kayışını hissetmek  çok güzeldi.

Derin derin nefesler alarak kendimi suyun mucizevi renklerinde kaybettiğimi hatırlıyorum.

Hem bedenim hem ruhum tümüyle oradaydı..

Farkında olmadan kıyıdan bayağı bir uzaklaşmıştım ve dönüp arkamı baktığımıda,  sahil bana sıra sıra dizilmiş inci bir kolyeyi hatırlattı..

İnsanlar ve sahil şeridi gökyüzündeki   yıldızlar gibi pırıl pırıl  parıldıyordu.

Uzaklardan gelen balıkçı teknesinin sesiyle irkildim,  gökyüzü enfesti tam da olmak istediğim yerdeydim. 

Bir yağlı boya tablosunun içinde gibiydim...

Ayaklarımın altından altın rengi kumların kaydığını hissedebiliyordum. 

Bulutlar pastel renklerle gökyüzünde dans ediyordu bu an artık kafamın içindeydi..

Yıllar geçse bile aklımın içine yer edecek doğa harikasıyla başbaşaydım.

******

Sabahın erken saatleri yatağımdan fırladığım  gibi soluk soluğa en tepesine vardım Kabakoz'un..

Ayın karanlık yüzü gibi ruh halim hem çalkantılı hemde  heyecanlı :))) 

Kuşlar denize  inmiş karınlarını doyuruyorlar balık bol anlaşılan:))rüzgar bir yandan püfür püfür esiyor. 

Deniz göz kamaştırıyor ve ufka baktıkça göğsümün sıkışan kafesini rahatlatıyor..

Doğayı seyrederek düşüncelere dalmak ne güzel..

Bu sabahın güzelliğini  ve yıldızlara yakın tepeyi kutsayarak daha  çok mutluluk ve huzurla doluyor içim.

Koyun en güzel anları şimdi burada hemen az ötemde karşımda fütursuzca sergileniyor...

Ruhumdan gelen tsunamik  dualarımla yaradana şükürlerimi iyi niyet dileklerimi sunarak dönüyorum kamp alanımıza..

Hayat bir gündür o da bugündür mottosuyla.. 

Gün boyu denizde yüzmüş ve akşamın enerjisine hazırdık..

Sabaha kadar dans etmek istiyordum çılgınlar gibi olduğum yerde zikzaklar çize çize döne döne Kabakozu selamlamak istiyordum..

Elimizde rengarenk ışık küreleri rengarenk geçişlerle sahile akmk ne güzeldi..

Gökyüzü parlıyor, ışık demetleriyle etrafımızda dönüp duruyordu..

Sakin bir gece ve genzimize dolan çam ağaçlarının kokusuyla kendimizden geçiyorduk...

Gece ve parti inanılmazdı, sırtımızdan akan  terle  yüzümüze basan ateş  kimselerin umrunda değildi..

Çılgın hareketlerle sahnenin ortasındaydım ve yaptığım dansın akrobatik hareketlere eşdeğer farkındalığından mutluydum. 

Yüzüme patlayan  flaşlardan, içime dolan çocuksu neşemden keyif alıyordum.

Gecenin sakinliğinde yorgunlukla birlikte uykuya dalıvermişim hemen..

******

Pazar günü dönüş günüydü ve kamp alanımız gittikçe yanlızlaşıyordu..

Bir gün daha  fazladan kalalım dediğimiz noktada gecenin kör karanlığında denizi dinliyorduk, hırçın denizi, yanlız gezen köpeklerin yemek ararken çıkardıkları hırlamalı  inleyişini..

Hava ürkütüyordu ama yine de o koyda  o çadırda bir gece daha geçirmek bizim  için mutlulukların en güzeliydi..

Üstelik tek çadır olmanın farkıyla,kimseciklerin olmadığı bu ıssız yerde..

Ateş yakmak yasak olması nedeniyle kıyılarda saklı gizli yakılan ateşin cılız ışığı uzaktan kendini gösteriyordu. 

Bir adımla uzaklara yürüme isteğimizi bastıramadık, ve kamp yapan ailelerin tarafına doğru yürüdük. 

Mağara gibi küçük bir koyun dibinde yanan ışıklardan nefis kareler çıkartmayı başardık..

Geceyi düşündüm denizler altında milyonlarca uzaklıkta derinlerde yaşayan  deniz canlılarını  yeryüzünden  gelen ışıltımızla   bizimle birlikte  küçücük dünyalarının nasıl renklendiğini..

Bunlar benim Kabakoz kamp alanıyla ilgili hissettiklerim derinlerde diplerde en güzel düşüncelerim...

Velhasıl dostlar burada  kamp yapmak bizim için büyük bir  ayrıcalık , tanıdığımız dostlar çok ama çok  değerli.. 

Yolunuz düşerse bir çadır bir uyku tulumu yeter buraya..

Ulaşımı son derece kolay hem de çok fazla kalabalık olmayan bu yerde  istediğiniz tüm güzellikler hemen  elinizin altında...

Buraya kadar gelmişken köyün biraz ilerisinde kalan ve bana göre hala keşfedilmemiş güzelliğe sahip  Poyrazköy'ede uğrayıp nefis balıklarından tadmadan dönmeyin derim. 

Unutmadan köy meydanının biraz aşağısında  Güzelce Fener / Anadolu feneri uğrayıp nefis manzara eşliğinde serin  limonatalardan da için mutlaka..

Bundan ötesi sesiszliktir. 

Bundan ötesi ruhları dinlendirme köşesidir.   

Bundan ötesi seyru alemdir dostlar:))) 

Beykoz- Kabakoz  Ağustos 2021

Her şey için teşekkürler  Beykoz Trekking  (Niyazi Abi)

Etkinliği düzenleyen : Beykoz trekking Arama Kurtarma  Eğitim Derneği


BUNLARI KAÇIRMAYIN;

Poyrazköy'ü gezip denize girin, güzel kasabanın keyfini çıkarıp meydanda çay içip lezzetli balıkların tadına mutlaka bakmayı

Kabakoz kampında gece ateş yakmayı ve yıldızları seyretmeyi

Erkenden kalkıp yüksek tepeden Kabakoz'u ve kuşları izlemeyi

Hemen yukarısındaki köy meydanını gezmeyi 

Çevresinde kurulmuş yemyeşil bahçe içersindeki işletmelerde mangal keyfi yapmayı

Anadolu fenerini gezmeyi, ve güzelce fener cafesinde limonata içmeyi

Hazır gelmişken bu tarafa Anaolu kavağına da inip Yoros kalesini gezmeyi kaçırmayın derim. 




















        

       

      


      




            





          







     









                                               

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AVŞA ADASI & ERDEK & KİRAZLI MANASTIRI KEŞİFTEYİZ

YENİ YIL GAZELLEMESİ

ISLAND OF MARMARA

METAMORFOZ GÖKÇEADAM

KAMP VE DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE ARA ÖĞÜN / SMOOTHİE ÇEŞİTLERİ

Frida Kahlo'nun Renkli Dünyasında Olmak.