METAMORFOZ GÖKÇEADAM
Kelimelere sığamayacak kadar harika güzelliklere sahip olan Gökçeada'ya sanırım bu son gidişim..
Defalarca ziyaret ettiğim , dip köşe her yerini keşfettiğim güzel adayla gönül bağım artık burada sona eriyor.
Vapurun güvertesinden kuşlara selam veriyorum.
Mutluluğun ve huzurun ne olduğunu tam da oracıkta güneş yüzümü yalarken , saçlarımı usulcacık okşarken anlıyorum...
Elimi yanağına koyduğum , benim varlığına şükrettiğim hemen yanı başımda..
Tarifi olmayan bir hisle mavi dalgaların coşkusuyla tatar güzel gözlerinde hapsoluyorum.
Usul usul giden geminin içinde esaretimden kurtulup özgürlüğümü geri alıyorum.
Nedense tüm gizli hüzünler enin de sonunda mutlu bir yaşama tekabül ediyor ömürlerimizde..
Kazanmak ve kaybetmenin muhasebesi var içimizde..
Yüreğimin ymuşacık kalbi dertli dalgalarla boğuşurken pincik sevdam cam fanus gibi elimde..
Işık hızından binlerce kırık parçalara bölünmüştüm dermanım ise çok daha devasa..
Korku dolu bir rüyanın içinden kan ter içinde uyanmak gibi çoğu zaman geçmişe dair hissettiklerim.
Ya uçuyorum ya kaçıyorum, bebek çığlıklarıyla uykularım bölük pörçük..
Elimin dokunduğu devasa yaprakları seviyor , gövdesine sarıldığım ulu ağaçları izlerken buluyorum kendimi..
Kozasından çıkan kelebek misali...
Kalbimin kabukları soyulup dökülürken parlak kristalize çiçeklere dönüşmek istiyorum.
Ne derler; yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur; içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar...
Yeni tertemiz bir sayfanın başlangıcındayım..
Bir gül bahçesi bitti içimde rüzgarlar fısıldıyor gecenin tam üçünde..
Kara deliğin içinde ki dehşet fırtınayı görmüş biri olarak büyük devasa metamorfozumu tamamlamış bulunmaktayım..
Kendime biçtiğim manevi cezam nihayet sona ermiş durumda.
Gözümden akan yaşları okuyup üfledim Ayetel kürsiler eşliğinde..
Gururlu ve onurluyum...
Kalbim cıvıl cıvıl nasıl desem ; Ela çekik gözlü tatar bir kuş geldi kondu oraya..
Dünyanın merkezinde fakat bir o derece de merkezden kopuğuz birlikte..
Hain kurşun askerlerde ulaşamaz artık bana..
Yepyeni bir yaşamın koynuna tıpkı ada feribotu gibi yol alıyorum..
Köpük köpük denizi izlerken martılar tepemizde çığırtkan sesleriyle..
Gökçeada her zaman ki gibi çok misafirperfer gezmedik gitmedik yer bırakmadık bu tatilimizde..
Yeni kamp alanları iyi ki keşfetmişiz dediğimiz mekanlar...
Toskanayı aratmayacak nefis manzaralı kahvaltı sofraları sakin koylarda atılan kulaçlar..
Parmak arası terliklerim ayak basmadık yer bırakmıyor..
Yine rum tevarnasında keyifle danslara eşlik ediyorum önemli olan ritime eşilk etmek o havayı solumak diyerek..
Hayat burda yavaş akıyor yavaştan ağırdan alınan şeyleri sevdiğimi farkediyorum.
Hayatı sevdiğim kadar akışta kalmayı önemsiyorum..
Tatil hiç bitmesin ama daha çok gidilecek keşfedilecek yerler var.. Tercihimi yenilikten yana kullanıyorum..
Elveda güzel ada bir daha ne zaman gelirim bilinmez..
Sadece seni sevdiğimi unutma yeter..
Harika bir yazı olmuş keyifle okudum. Tebrikler. Gökçeada'ya gerçekten son gidişinizmi?
YanıtlaSilGregori gelirse onunla gidebilirim;))
Sil