Madame Savon YOLDA

  Selamlar herkese; Küçük şehirler, küçük kasabalar  çağırıyor beni yasadıkları  nadide güzel yerlere.. Sevimli limanıyla doğal  ve kültürel zenginlikleriyle bizlere koskoca devasa bir hazine  sunan İzmir  Dikili'ye  gelir gelmez aşık olduk hemen.. Keyifli bir yolculuk ve binlerce defa duraklama alışveriş kahve içme çılgınlığımızdan sonra gece yarısı ancak varabildik Dikili'ye.. Masmavi denizi, cırcır böcekleri  havası kokusu  gece dingin esen rüzgarı , bahçeden yükselen ortancaların kıvrımları ve içinize sevinç katan yaşama enerjisiyle  evren raksediyor gibiydi Dikili'de Sarmaşıklar çiçeklerle sevgili oluyor İzmir çiçekleri kokularını evrene yayıyor.. Olağan üstü  görsel bir cümbüş tüm  dünyayı sarıyordu. Eski bir Rum köyü olan  Bademli  zeytinin yeşili ve güzelliği Ege Denizi’nin maviliğiyle buluşuyor. Deniz tertemiz ve yan yana bir çok plaj var. Fame beach ,  K ayra beach , K illik koyu ,  Deniz ılıcası ,  Zindancık koyu ,  Hayıtlı koyu,   Pissa plajı gibi koylar g

Gün batımına karşı şahane ötesi kurulmuş bir masa , envaii çeşit güzel yemekler  ve mezeler, radyodan gelen hafif bir Türk sanat müziği,  geçmişle geleceğin arasında arafta asılı kalan güzel anılar..  Güzel bir akşam yemeğine  eşlik eden şeyler;  Ana yemek öncesi özenle serpiştirilmiş sıcak ve   soğuk  zeytinyağlı  meze tayfası derim.  Böylesine özenle hazırlanılmış güzel bir masada, yiyeceklerin   güzelliği kadar mekanın havadarlığı ve güzelliği, karşınızda oturan insanın da muhabbeti önemli..  Yakın arkadaşlarımızla  birlikte,  harika koylarda harika renklerde güneşi  batırmış,  eski musiki  şarkıları söylemiş,    pırıl pırıl masmavi  denizlerde  yüzmüş,  güneşi tenimizde fazlasıyla hissederek,  en alasından ahtapot salatasını deniz börülcesini  hüpletmişiz.. Bizim mutfak pek karıştı dostlar, zeytinyağı akışa geçip dökülürken, limon göz yaşlarını sarı sarı akıtırken, mavi yeşil renkler  şaha kalkmışken, balıklar  masamızda kuzu gibi  yan gelip yatarken  yazıyorum bu satırları s

*İhtiyarlar ne yaparlar?  Anılarını yazarlar.  Ben de bunu yapıyorum işte. Günce tutmak alışkanlığı olmadığı; ancak altmışından sonra ve yanlız yolculuklarımda notlar tuttuğum için, bu dinozorun anıları biraz kopuk kopuk olacak.  Üstelik belleğim de hiç güçlü değildir. Bunun nedeni, bir çok şeyi kafamdan tamamıyla silmek istememdir belki de. Çünkü bizi derinden yaralayan olayları hiç anmamak, tümüyle unutmak daha doğrusu unutmuş gibi davranmak zorundayız yaşamaya devam edebilmek için.   Bir kadın düşünün, kendisi küçücük ama evreni kendi içinde yaşadığı dünyası koskocaman.   Doğduğu şehir kocaman, yaşadığı muhit kocaman, bilgi seviyesi  keza daha kocaman. Kendisine dinozor diyebilecek kadar alçak gönüllü, insanların alışkanlıklarıyla yaşlanmasını dileyecek kadar sigaraya düşkün.  Anılarında kendi tatlı ailesinden bahsedip başından geçen olayların hemen hemen hepsini birçırpıda derya deniz güzellikte  dudak uçaklatan cinste  kıskandırarak anlatan Mina U