Madame Savon YOLDA

Abant gölü  , Batı Karadeniz ve Marmara’nın arasında kalan, Bolu  şehrinin güneybatısında; meşe, köknar, çam, kayın ve gürgen ağaçlarının bolca serpildiği, huzur veren bir coğrafyada yer almakta.. Dört mevsim bambaşka güzelliklere bürünen Bolu’nun incisi Abant, ülkemizde ‘yeryüzünün cenneti’ tabirini fazlasıyla hak eden yerlerden biri.  Yaşadığınız şehrin karmaşasından ve stresinden uzaklaşmak istediğinizde, bin bir renk tonuyla kucaklıyor sizi.  Bedeninize biraz enerji depolamak, ruhunuzu huzura boğmak istediğiniz her an kaçabilirsiniz buraya.  Özellikle hafta sonu kaçamaklarının yegane adreslerinden biri olan Abant’ta birçok konaklama alternatifi bulunuyor. Abant, İstanbul ile Ankara’nın ortasında ulaşımı kolay bir yer olduğundan özellikle hafta sonları çok ziyaretçi alıyor.   Abant gölü ve çevresi  , Türkiye’de yeşil dokunun binbir tonunu görebileceğiniz, mevsim değişikliklerinde renk cümbüşüne ev sahipliği yapan, yaban hayatı, zengin florası ve temiz havasıyla insanın başını dö

Güzel bir yolculuk sonrası Marmaris'teyiz.. Tepeden durup manzaraya bakmak güzel bir koyun içine demlenmiş Marmarisi seyretmek çok keyifli.. Önceden rezervasyon yaptırdığımız yere Classbeach otelimize yerleştik     Hem ekonomik hemde her güzelliği vadeden profesyonel otelimizi merak edip gitmek isteyenler için linkini şuracığa bırakıyorum. işte burada  classbeachotel Denize nazır güzel bir yerde konumlanmış otelimizin etrafı ağaçlarla  çevrili, verandasında gün batımını seyretmeye doyamıyoruz.. Hemen önünde istediğiniz saatte denize girebileceğiniz bir alan da mevcut.. Tüm gün denize doyuyoruz burada etrafımız akın akın turistlerle doluyor..   Acıktıkça kendimizi otelin o şahane verandasında buluyoruz.. Çevremizi yüksek dağlar ve denizlerle çevrili.. Büyük bir kanyon içinde hissettriyor bana burası.. Her yerde   bol bol jeep göreceksiniz çünkü dağ bayır safari yapmak burada çok meşhur. Etraf yerli yabancı turist kaynıyor,  tur firmaları ve mağazalar hediyelik  eşyalardan geç

Herkese selamlar, Kayseri gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.. Gezimin ik bölümünde sultan sazlığında kalmıştık .. Van Gogh'un tablolarından çıkmışcasına güzel manzaları kareleri arkamızda bırakarak bu kez rotamızı Kapuzbaşı şelalesine çeviriyoruz.. işte burada Sabah erkenden yollara düşüyoruz. Şose yol biraz bozuk ve bol virajlı elimden geldiğince dikkatli gitmeye çalışıyorum. Bu yolun namı almış yürümüş uçurumvari geçitler, heybetli dağlar ve geçitlerden geçiyoruz.. Bir yanımız derin bir uçurm bir yanımız gürül gürül akan bir nehir tam da rafting yapılacak yerler diye geçiyor içimden.. Yol boyu ilginç mağaralar görüyoruz ama o kadar derinsel ve karanlık  bir duruşu var ki içine girmek yürek ister:))))  Kapuzbaşı Şelaleleri, Aladağ Milli Parkı sınırları içerisinde..  İrtifa akışı itibarı ile Uganda’da bulunan Victoria çağlayanı (100mt.) hariç, ABD’de bulunan Niagara’dan 55m., Finlandiya’da bulunan İmarat’dan 25m., Erzurum’daki Tortum’dan 50 m., Antalya’daki Düdenden 25