Ana içeriğe atla

KARTAL EDDİE / AZMİN ZAFERİ

‘Olimpiyatlardaki en önemli şey kazanmak değil katılmaktır.

 Hayatta önemli olan zafer değil, mücadeledir.’


Öncelikle oyuncumuz çok ama çok şirin dünya sevimlisi hal ve hareketleriyle çok samimi insancıl birisi. 

 Azmiyle iradesi takdire şayan doğrusu.

 Gittiği yoldan ve hayallerinden hedeflerinden  asla  vazgeçmemesiyle kendisine deliler gibi hayran olduğum azimli kişi.   

Tatliş filmimizin konusuna gelecek olursak; 
Michael Edwards nam-ı diğer Eddie Edwards bizim ana karakterimizdir.
 Küçüklüğünden beri olimpiyatlara gitmeyi kafaya koymuş ve bunun için sürekli çabalayan birisidir.
  Onun sıvacı olmasını isteyen ve hiç bir zaman sporcu olamayacağı yönünde devamlı uyarıp özbenliğini yaralayan  babası ve ona yürekten inanan ve desteğini hiç esirgemeyen annesiyle  birlikte yaşamaktadır.
 Türlü türlü sporları deneyip hiç birinde kendisine şans verilmeyince 22 yaşında son olarak kayakla atlama sporuna yönelmeye karar verir. 
Fakat kayakla atlama Britanya için çok fazla bir şey ifade etmemektedir.
 Ne bir takımları vardır,ne de sponsorları.
 Ayrıca 6-7 Yaşlarında başlanması gereken bir spora 22 yaşında başladığı için  diğer sporcular tarafından kendisiyle  ciddi anlamda dalga geçilir. 

Kalın çerçeveli kocaman gözlüklerinin ardından cesurca bakan Eddiemiz, tüm bu zorluklara rağmen yılmadan çalışmaya ve  antrenmanlarına devam eder. 
 Ona eşlik edecek biri daha vardır üstelik. 
Davranışları yüzünden takımdan atılmış yetenekli ve karizmatik ayrıca da çok havalı kayakla atlamacı Bronson Peary; Eddie’ye yardım edip onu 1988 olimpiyatlarına hazırlayacaktır.
 Fakat önündeki engeller her zaman karşısına çıkmaya devam edecektir.
 Gerek babası,gerek sporcular hatta Britanya Olimpiyat Federasyonu bile kendisine karşı duracaktır. 

Yönetmen Dexter Fletcher, gerçek bir yaşam öyküsünü mizahi ve akıcı bir anlatımla sunuyor bizlere. 
Anlatıma mizah katılması öyküyü gerçek yaşamdan uzaklaştırsa da seyirciyi güldürmesi nedeniyle filmin seyir zevkini arttırıyor.

Valla  ben resmen güldüm ağladım ve de çok düşündüm üzerinde..

Tam bitti dediğiniz anda, artık daha devam etmez dediğiniz anda daha çılgıncasına daha dahiyane ve daha ısrarlı bir şekilde olaya geri dönmesi inanılmaz güzeldi.

Ve bu şekilde yapılan davranış sizin kendi hayatınızda yarım bıraktıklarınızla daha da bir  yüzleşmenizi sağlıyor.. 

Filmin finalindeki unutulmaz atlayış biraz abartılı bir sahneyle aktarılmış olsa da seyirciyi çok ama çok tatlı bir heyecana boğuyor. 
Sanki, Eddie ile beraber havada süzülüyor ve kızaklarıyla beraber  buzun üzerine siz konuyorsunuz.

Kartal Eddie Edwards olimpiyat ruhuna ateşleyen, unutulmaz bir simge. 
 Yarıştığı kategorilerde sonuncu olmasına karşın olimpiyat tarihinin en parlak yıldızlarından birisi olmayı başarmış. 
 Asıl adı Michael Edwards olan ünlü sporcu, 1988 Calgary Olimpiyatlarında Büyük Britanya’nın kayakla atlama takımında yarışarak 1929 yılından beri ülkesini bu dalda temsil eden ilk kayakçı olarak tarihe geçmiştir. 
 Zafer öyküsünü şampiyonluklar ile değil, olimpiyat ruhunu şahlandırarak yazmıştır. 
Kapanış töreninde Organizasyon Komitesi Başkanı Frank King ‘…Bazılarınız kartal gibi süzüldü’ sözleriyle atıfta bulunarak kendisine teşekkür etmiştir. 


Kartal Eddie; yaşama ilişkin yararlı mesajlar veren, eğlendirici bir film.  
Spor filmlerine özel bir ilginiz olmasa da zevkle seyredebileceğiniz özel bir film.
 Spor filmlerinden hoşlananlar ise alışılagelmiş bir şampiyonluk öyküsünden çok alçak gönüllü bir başarı öyküsünü izlemenin tadına varacaklardır bundan çok eminim. 

İyi seyirler herkese… 














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EDİRNE DE BAHAR ŞENLİKLERİ

KAKAVA ŞENLİKLERİ 2023  1.GÜN ANILARI  Okurken dinleyin lütfen:)   ve harika bir youtube videomuzu da buraya bırakıyorum..    *** işte burada *** Selamlar sevgili dostlar ; Bu gezimizde sizlere,  iki yıl arayla katılmış olduğumuz Edirne  Kakava festivalinden izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.  Edirne'ye doğru yola çıkmak her zaman bana iyi gelmiştir. Ayçiçeği tarlaları ve ucsuz bcaksız tarlaları uzaktan görmeyi seviyorum.. Sanki dünyanın diğer ucuna gider gibi hislerim.. Şehir'den uzaklaşmanın keyfi de eklenince değmeyin keyfimize.. İstanbul'dan erken saatlerde yola çıkmış ve yol boyu kahve molaları vermiş durumdayız. Bu lokasyon üzerinde harika kahvaltı noktaları var, hatta isterseniz yanınıza atıştırmalık yiyeceklerle birlikte kamp sandalyenizi masanızı her hangi bir tarlanın içine dahi kurabilirsiniz.. Güneş ışıl ışıl tepemizde, sakin seyran bir hava esintisi yüzümüzü yalamakta.. Sessizlik öyle güzel ki şekilden şekile giren ekilmiş bahçeleri i...

ISLAND OF MARMARA

  A vşa ve Marmara adası her zaman hep merak uyandırmıştır bende..  Bu bayram evde durmaya hiç niyetim yok,  çantamı kaptığım gibi  Tekirdağ yollarına düştüm bile.. Çekmeköy'den Tekirdağ'a ulaşmak hiç de öyle kolay olmadı nasıl bir trafik var anlatamam size.. Sıcak bir yandan beni boğarken  gıdım gıdım ilerleyen   bir yol içerisindeyim.. Nihayet biraz kestirme  yolları keşfedip   araçlı ada feribot da kendimi buluyorum.. Güneş pırıl pırıl sabahın esenliği seri serin yüzüme vuruyor.. Yolcuların kimisi ayakta kimisi de ''minderlerde uyumak yasaktır'' yazan tabela önünde boylu boyunca uzanıyor.   Kimi insanlarsa  bir bardak  sıcak çay içebilmek  adına  sıra bekliyor, hayat böyle  bir galeyan şeklinde gidip geliyor feribot içinde.. Kaptan ve mürettebat ortalarda yok, çay ocağı bomboş terkedilmiş gibi.. Nihayet çay demlendi ve ben kendime nefis bir tost ve çay  söyledim söylemesine ama,  ekmekte pe...

AVŞA ADASI & ERDEK & KİRAZLI MANASTIRI KEŞİFTEYİZ

  Gençliğimden beri adını sık sık duyduğum  ve  her zaman  gitmeyi çok istediğim bir yerdeyim  yani Avşa adasında...  Feribot yolculuğumuz ne kadar uzun sürmüş olsa da  dalgalar eşliğinde süzülerek geçtiğimiz manzaralar hafızalarımızdan silinmeyecek kadar güzel izler bırakıyor.. Bahar'da kapısını araladığımız Avşa adası bizi sukunet içinde karşılıyor..   Toskanayı aratmayacak güzellikte ş araplık üzüm bağları,  boylu boyunca uzanmış geniş  sahiller, el değmemiş kutsal topraklar özellikle bizim gibi bahar da gittiyseniz rengarenk çiçekler gelincikler arasında dolaşır durursunuz.  Bana göre Avşa ada'sının  en güzel sezonu bahar ayları diyebilirim.. Tertemiz denizi ve güzel sahillerinin yanı sıra, pek çok su sporu aktivitesine imkân sağlayan Avşa adası coğrafi yapısıyla da bisiklet turları ve doğa yürüyüşlerine de oldukça uygun.  Ada içerisinde bir kaç tane doğal otel, kamp yerleri ve salaş mekanlar da var.. Bence tatil belde...