Ana içeriğe atla

Gökçeada Notlarım 1- 2007


 Saroz Körfezi girişinde yer almakta olan Gökçeada, Türkiye’nin en büyük adası olması özelliğiyle biliniyor. 
Her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen bu ada, birçok güzelliği içerisinde barındırıyor. 

Güneyinde Bozcaada, doğusunda ise Gelibolu Yarımadası bulunuyor. 

Dört gölet ve bir baraj gölü bulunan bu ada, Çanakkale’ye yalnızca 45 kilometre mesafede yer alıyor.

Kız kardeşim ve oğlumla birlikte keşfetmiştik, O zamanlar Deva ilaçta  mümessillik yaptığım zamanlar Gökçeada'yı 

Bir arkadaşımızın bize övgülerle methettiği bu yere mutlaka gitmeliyiz diyerek yola koyulmuştuk hemen..
 
Sırasıyla tüm  köyleri gezmiştik,  Kaleköy, Tepeköy , Dereköy, Zeytinköy, Bademli köyü , Uğurlu  işte burada  ve buradalar hepsi ayrı ayrı görülmeye keşfetmeye değer. 

Aydıncık plajında sörf yapmak veya çamur banyosundan sonra deniz keyfi ne güzel..


Çoğu yabancı turistler  buraya geliyor ve  çamur banyosu yapmadan dönmüyorlar. 

 Zaten adanın her yeri birbirine çok yakın sayılır. 

Aracınıza atladığınız gibi köylere hem yakın hem uzaksınız..

Gün boyu deniz keyfi yapıp yeni yerler keşfettikten sonra,  merkeze yakın bir yerde   oturup gelip geçen insanları izlemek kedileri sevmek eski kasaba havasını seyretmek çok keyifli. 

Adaya gelipte enfes  balıkların tadına bakmadan   dönmek olmaz diyerek kaleköy'de yer alan Yakamoz restaurant'ta akşam yemeğimiz için rezervasyon yaptırıyoruz hemen.. 
 
Gün batımının manzarası şahaneydi gece boyu  bol bol  keyfini çıkartıyoruz buranın.
Kulağımızda taverna  rum müzikleri, Madame Eleni havasındayız..
 
Adada ki şelaleyi ve Barba Yorgo Tavernasını  bir daha ki sefere bırakıyoruz...

 
Gökçeada'da kamp yapabileceğiz yerler var fakat bizce en güzeli  özellikle de yıldız koyu işte burada

Gökçeada’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’a 330, Ankara’ya ise 720 kilometre uzaklıkta olan Gökçeada’ya ulaşmak oldukça kolay. Ulaşımın yalnızca deniz yolu ile sağlandığı Gökçeada’ya feribot ve deniz otobüsü ile kısa bir sürede ulaşılabiliyor. 

Şahsi araçları ile adaya gitmek isteyen kişiler yalnızca araçlı feribotu kullanabiliyorlar.

 Yaya gelmekte olan kişiler ise yaklaşık bir saatte, deniz otobüsü ile adaya ulaşabiliyorlar.

İstanbul’dan Gökçeada’ya gelmek isteyen kişiler, TEM otoyolunu takip ederek Tekirdağ, Keşan, Gelibolu, Eceabat rotasını takip edebilirler.

 Sonrasında kişilerin Kabatepe Limanı’na ulaşmaları ve feribot ile Gökçeada’ya ulaşabilmeleri mümkün.

Birçok şehirden gelirken kişilerin Çanakkale Boğazı’nı geçmeleri gerekebiliyor. 

Kişiler, boğazı geçmek için ilk olarak Gelibolu, Eceabat veya Kilitbahir’e ulaşabilirler.

Kabatepe vapurdayız


Dereköy




Lazkoyu








Kilise









Gökçeada 2007





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EDİRNE DE BAHAR ŞENLİKLERİ

KAKAVA ŞENLİKLERİ 2023  1.GÜN ANILARI  Okurken dinleyin lütfen:)   ve harika bir youtube videomuzu da buraya bırakıyorum..    *** işte burada *** Selamlar sevgili dostlar ; Bu gezimizde sizlere,  iki yıl arayla katılmış olduğumuz Edirne  Kakava festivalinden izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.  Edirne'ye doğru yola çıkmak her zaman bana iyi gelmiştir. Ayçiçeği tarlaları ve ucsuz bcaksız tarlaları uzaktan görmeyi seviyorum.. Sanki dünyanın diğer ucuna gider gibi hislerim.. Şehir'den uzaklaşmanın keyfi de eklenince değmeyin keyfimize.. İstanbul'dan erken saatlerde yola çıkmış ve yol boyu kahve molaları vermiş durumdayız. Bu lokasyon üzerinde harika kahvaltı noktaları var, hatta isterseniz yanınıza atıştırmalık yiyeceklerle birlikte kamp sandalyenizi masanızı her hangi bir tarlanın içine dahi kurabilirsiniz.. Güneş ışıl ışıl tepemizde, sakin seyran bir hava esintisi yüzümüzü yalamakta.. Sessizlik öyle güzel ki şekilden şekile giren ekilmiş bahçeleri i...

ISLAND OF MARMARA

  A vşa ve Marmara adası her zaman hep merak uyandırmıştır bende..  Bu bayram evde durmaya hiç niyetim yok,  çantamı kaptığım gibi  Tekirdağ yollarına düştüm bile.. Çekmeköy'den Tekirdağ'a ulaşmak hiç de öyle kolay olmadı nasıl bir trafik var anlatamam size.. Sıcak bir yandan beni boğarken  gıdım gıdım ilerleyen   bir yol içerisindeyim.. Nihayet biraz kestirme  yolları keşfedip   araçlı ada feribot da kendimi buluyorum.. Güneş pırıl pırıl sabahın esenliği seri serin yüzüme vuruyor.. Yolcuların kimisi ayakta kimisi de ''minderlerde uyumak yasaktır'' yazan tabela önünde boylu boyunca uzanıyor.   Kimi insanlarsa  bir bardak  sıcak çay içebilmek  adına  sıra bekliyor, hayat böyle  bir galeyan şeklinde gidip geliyor feribot içinde.. Kaptan ve mürettebat ortalarda yok, çay ocağı bomboş terkedilmiş gibi.. Nihayet çay demlendi ve ben kendime nefis bir tost ve çay  söyledim söylemesine ama,  ekmekte pe...

AVŞA ADASI & ERDEK & KİRAZLI MANASTIRI KEŞİFTEYİZ

  Gençliğimden beri adını sık sık duyduğum  ve  her zaman  gitmeyi çok istediğim bir yerdeyim  yani Avşa adasında...  Feribot yolculuğumuz ne kadar uzun sürmüş olsa da  dalgalar eşliğinde süzülerek geçtiğimiz manzaralar hafızalarımızdan silinmeyecek kadar güzel izler bırakıyor.. Bahar'da kapısını araladığımız Avşa adası bizi sukunet içinde karşılıyor..   Toskanayı aratmayacak güzellikte ş araplık üzüm bağları,  boylu boyunca uzanmış geniş  sahiller, el değmemiş kutsal topraklar özellikle bizim gibi bahar da gittiyseniz rengarenk çiçekler gelincikler arasında dolaşır durursunuz.  Bana göre Avşa ada'sının  en güzel sezonu bahar ayları diyebilirim.. Tertemiz denizi ve güzel sahillerinin yanı sıra, pek çok su sporu aktivitesine imkân sağlayan Avşa adası coğrafi yapısıyla da bisiklet turları ve doğa yürüyüşlerine de oldukça uygun.  Ada içerisinde bir kaç tane doğal otel, kamp yerleri ve salaş mekanlar da var.. Bence tatil belde...