MONTENEGRO KOTOR & AVRUPA GEZİ NOTLARIM-3
Sanki bulunduğu coğrafyanın en güzel yanları seçilerek ideal karışım yaratılmış: Venedik tarzı masalsı mimari, Balkan insanın sıcaklığı, Andriyatik Denizi’nin cazibesi ve İtalyan mutfağı, hepsi, bu tipi Dubrovnik’i andıran tatlı Orta Çağ yerleşiminde birleşmiş.
Geçirdiği 2 büyük depremde şehrin yarısı yıkılmış olsa da azim ve güzellikle tekrar ayağa kaldırılmış.
Kotor Şehir Kapıları
Kotor’da üç tane şehir kapısı var. En çok bilineni ve kullanılanı 1500’lerde yapılmış olan Deniz Kapısı. Biz de şehre bu kapıdan girdik. Bir diğeri 13. Yüzyıldan kalma Güney Kapısı. Bizim en beğendiğimiz ise Skurda Nehri’nin üzerindeki bir köprüye bitişik Kuzey Kapısı. Bir şehre bir kapıdan geçerek girme hissi çok güzel bir his, kendinizi Ortaçağ’da hissediyorsunuz.
Kotor Saat Kulesi
Kotor’un saat kulesi Kotor’un demirtaşlarından olduğu için görülmeyi hak ediyor. Bu kulenin bulunduğu meydan ‘Square of the Arms’ Kotor eski şehrin merkezi diyebiliriz. Bu meydanda tarihi dokuyu bozmadan açılmış bir sürü güzel cafeler var. Burada zaman geçirmek ve oturup bir kahve içmek bile başlı başına bir keyif.
– Ordu Meydanı (Piazza of the Arms): Surlardan içeri girer girmez ayak basacağınız meydan.
– Saat Kulesi (Torre Dell’orologio): Yine kapıdan girer girmez karşınıza çıkacak olan saat kulesi. 300 yıldır aynı Avusturyalı bir aile bakımı yapıyormuş!
– Utanç Sütunu: Saat kulesinin dibinde üçgen uçlu bir sütun göreceksiniz. Kotor’da onur çok önemli bir müesseseymiş, hala da öyle. Suç çok nadir işlendiğinden şehire hapishane yapmamışlar. Onun yerine birisi bir kusur ettiğinde bu sütuna getirilip herkesin önünde utandırılırmış.
– St. Tryphon Katedrali: Kotor Hırvat nüfusunun ülke geneline göre daha yoğun olduğu yerlerden. Aziz Tripon Katedrali’de Hırvat Katoliklerin kilisesi. Aziz Trifon’un kemikleri burada sergileniyor. Zamanında azizlere ait objeleri ya da kemikleri bulundurmak şehirler için önemli bir prestij meselesiymiş.
Aziz Trifon Anadolu topraklarında yaşamış ve ölmüş. Venedikliler şehirleri için kalıntılarını Bizans’tan satın almaya gitmişler. Dönerken büyük bir fırtınaya yakalanınca kendilerini Kotor’a atmışlar. Ne zaman yola devam etmek için çıksalar tekrar fırtınalar çıkıyormuş. Onlar da bunu bir işaret olarak algılayıp kemiklerinin burada kalmasını gerektiğine kanaat etmişler.
– Maritime Museum: Kotor Denizcilik Müzesi olarak geçiyor ama içinde bölgenin kültürüne dair şeyler de var; yerel kostümler, işlenmiş dekoratif silahlar, mobilyalar vs… Girişinde Kotorlu bir sanatçının Kotor’un tarihi anlarını anlatan 4 adet metal kabartma var. Kavuklu olan Barboros Hayrettin Paşa.
– Nehir Kapısı: (River Gate / Vrata od Škurde) Osmanlı çok uğraşmış Kotor’u almak için. Barbaros Hayrettin Paşa yanlış bilgi vermedilerse 17 kez gelmiş burayı kuşatmaya gelmiş ama başarılı olamamış. 1538 ve 1657’de iki kere aldıysa da tutunamamış. Halkın Osmanlı’ya direnişini kutlamak için bu kapı yapılmış.
– St. Nicholas Kilisesi: Karadağ’ın çok-kültürlü bir kimliği var. Karadağlı, Sırp, Boşnak, Hırvat, Arnavut bir arada yaşıyor, yüzdeleri bölgesel olarak değişiyor. Bu da burada yaşayan Ortodoksların kilisesi. Çoğunluk Ortodoks.
Kotor Gece Hayatı
Pronto Pizza
Tatilde kendimi şımartmayacağım da ne zaman şımartacağım derseniz adresiniz burası. Kotor şehrini ve Boka Körfezini gören denizin üzerideki terası ile Galion doğru yer. Restoranın olayı deniz ürünü. Körfezin en şık restoranlarından. Fiyatlar uçuk değilse de yüksekcene.
Tanjga
Yerellerin favorisi, her daim dolup taşan, kasap tipli ama hem bonkör, hem de leziz restoran. Ambiyans olarak bir beklentiniz olmasın ama fiyat / performans olarak müthiş. Muhtemelen tekrar uğrarsınız. Kasap lafından anlayacağınız üzere burası bir et restoranı. Dükkana girdiğinizde anlaşılmayan arka tarafta bir bahçesi var.
Yarım saat kadar yürürseniz ya da taksiye binerseniz bizce tüm körfezin en güzel restoranı burası:
Konoba Portun
Bizce hem ambiyans, hem lezzet, hem de fiyatın ideal denklemini tuturmuş harika yer. Denizin kıyısındaki iskelesinde nefis yemeklerle mest oluyorsunuz.
İdeali gün batmadan biraz önce gitmek. Trüflü ton carpaccio mükemmel, deneyin deriz. Sıkıntı şu ki burası Dobrota’da, yani taksiye binmeniz ya da 40 dakika yürümeniz lazım. Yine de favori yerimiz burası olduğundan yazmadan geçmek istemedik.
– İtalyanlar buranın mutfağına da damga vurmuşlar. Carpaccio, pizza, risotto, spagetti gibi şeyleri İtalya kadar güzel yapıyorlar. Deniz ürünlü siyah risotto özellikle başarılı ama hepsini önereceğimiz yerlerde gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz.
– Buraların genellikle deniz ürünleri meşhur. Genelde yanında risotto ile gelen karışık deniz mahsülleri tabağı söyleniyor.
– “Kotor’da mutlaka Palaçinka” yiyin dedilerse bilin ki bizim bildiğimiz krepten hiçbir farkı yok.
– Porsiyonlar devasa. Adeta insan değil, ejderha doyurmalık. Biz her öğün tek bir tabak söylerek paylaştık. Gayet yeterli oldu.
Balık Çorbası: Alabalık ile hazırlanan bu yemeğin içine konulan pirinç ve bazı baharatlar çorbaya koyu kırmızı rengini verir.
Frustula: Bir çeşit kıtır kurabiye
Njoke: Gnocchi benzeri patatesli makarna
Cevapi: Karadağ’ın geleneksel fast food’u diyebiliriz. Cevapi domuz veya dana kıymadan yapılan bir tür kebaptır.
Kacamak: Karadağ’ın özellikle dağlık kesimlerine özgü bir yemektir. Mısır unu, patates ve yöreye özgü bir çeşit kremamsı peynir olan kajmak ile yapılır.
Burek: Yani börek. Peynirli, kıymalı, ıspanaklı ve patatesli yapılır. Yoğurtla servis edilir.
Palacinke: Reçel, çikolata veya krema ile servis edilen bir çeşit pancake.
Krofne: Reçel veya çikolata ile servis edilen bir çeşit lokma.
Kotor körfezinde mutlaka yapmanız gereken aktivitelerden biri tekne turuna katılmak. Denize açıldığınızda göreceğiniz Kotor manzarası karşısında büyülenmemeniz imkansız. Tekne turuna katıldığınızda sadece tekne ile ulaşılan plajları da görme imkanına sahip olacaksınız. Tekne turlarında koylarda demirlediğinizde denizin en temiz sularında yüzmenin zevkine varacaksınız. Ayrıca adaları ve bu adalardaki kiliseleri görmenin de tek yolu tekne turuna katılmak. Kotor’da tekne turu düzenleyen birçok acenta mevcut. Birlikte seyahat ettiğiniz kişi sayısı fazla ise grup turu yerine özel tekne ayarlamak daha uygun fiyatlı olabilir. Özel turla kendi turunuzu oluşturma imkanı da elde etmiş olursunuz.
Tekne ile görülecek yerler: Our Lady of the Rocks, Perast, Blue Cave, Lustica Yarımadası, Mamula Adası, Tivat’taki Porto Montenegro
Kotor-Montenegro |
Yorumlar
Yorum Gönder